Türkiye'de ne kadar örneği var bilmiyorum.
Hangi siyasi bir çocuktan şikayetçi olup, onunla yargı önünde hesaplaşmak isteyebilir ki.
Ailesinin bir büyüğünü bulur, kulağını çekmesini ister, bir daha yapmasın diyerek;
Onu sağlıklı bir kişi olarak topluma kazandırmak için 'rol modellik' yapar'.
Normali bu.
Tabi ki herkesin kendi düşüncesi farklı olabilir.
Yukarıda anlattığım kendi düşüncem ve bakış açım.
Kaldı ki Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'in kendisine sosyal medyadan hakaret ettiğini öne sürdüğü kişiyi şikayet ettiğinde yaşının 15 olduğunu bildiğini sanmıyorum.
Herhangi bir yetişkin sanıp şikayet etmiştir.
Daha sonra polis araştırmasında H.S.'nin çocuk olduğu ortaya çıktı.
O andan itibaren Başkan Mustafa Demir, neden şikayetini geri almadı, bir çocukla mahkemeye çıkmayı ve şikayetini sürdürmeyi seçti onu bilemem.
Ancak bir çocuğun okuldan derslerini bırakarak izin alıp adliyeye ifade vermeye gitmesine neden olmasına şaşırdım.
Açık söylüyorum Başkan Demir'in H.S.'nin bir çocuk, hem de öğrenci olduğunu öğrendiği zaman şikayetini geri çekeceğini tahmin etmiştim.
Bu kadar da olamaz diye çevreme söyledim.
Yok, kesinlikle geri çeker, bir çocuğu mahkum ettirse, ceza almasına yol açmaz diye ısrar ettim.
Bazıları Demir'in şikayetinden vazgeçmeyeceğinde ısrar etti.
Adli dilde sanık olarak bile nitelendirilmeyen 'suça sürüklenen çocuk' SSÇ olarak isimlendirilen H.S.'de zaten paylaşımları silmiş.
Ben şu şikayetin davaya dönüşmeyeceği inancımı iddianameyi görene kadar da sürdürdüm.
Ama yapmamış Başkan Demir.
Şikayetini geri çekmemiş.
O çocukla yargıda hesaplaşmayı tercih etmiş.
Ve iddianamede 'cezalandırılması istenmiş'.
Benim görüşüme göre olacak şey değil.
Bir büyük, bir siyasetçi, bir kentin yöneticisi olarak, o çocuğun ruh halini de anlamak gerekir biraz diye düşünüyorum.
Sonuçta doğup büyüdüğü, dedesinden, atalarından miras kalan varlıklarının çok ucuz bir bedelle kamulaştırılması söz konusu.
Ailesi her gün o konuyu konuşuyor.
Ağlıyor, üzülüyor.
O sırada yaptığı bir hata, bir paylaşım sonrası, 11. sınıf öğrencisi olarak adliye gitmek, ifade vermek ve şimdi de mahkemeye çıkmak.
Önemli bir travma o çocuk için.
Herkesin bakış açısı farklı tabi ki.
Herkese sosyal medyada neler yazılıyor.
Yani şimdi o çocuk öğrenci hayatında böyle bir ceza alsa Başkan Demir mutlu mu olacak anlamıyorum ki?
Hiç sanmıyorum aslında.
O çocuk nasıl öfkeyle hareket edip duygularına yenildiyse, o yazıları yazdıysa, bana göre kendisi de öfkeyle hareket ediyor diye düşünüyorum.
O çocuk ceza aldığında kendisi de üzülecektir buna neden olduğu için.
Bugün değilse yarın.
Çünkü;
Bir çocuk gülerse, tüm insanlık güler.
Ağlarsa bir çocuk eğer, tüm dünya gözyaşı döker.
Ve aslında Tekkeköy'de yaklaşık 70 kişinin yaşadığı o konutlarda o ailenin tüm fertleri gerçekten bir kamulaştırma sorunu yaşıyor.
Bunu herkes biliyor.
En ucuz dairenin o ilçede 1,5 milyon olduğu yerde 11 konut ve 7 işyeri olan yere toplam bedel olarak 2,5 Milyon lira tespit edildi.
Yani konut ve işyeri başına 130 bin lira.
Olacak iş mi.
O evde H.S. gibi kaç çocuk daha var.
Çok mu zor bir çözüm bulmak.
Sorunu herkesi memnun edebilecek şekilde çözebilmek.
Kaldı ki; Ticaret Bakanı Mehmet Muş Samsun Milletvekili adayı.
Bir ara yol bulabilir.
Bir çocuğun 'çocukça bir anlık öfkeyle yazdıkları nedeniyle hayata 1-0 yenik başlamasına' neden olmak kolay.
Zor olan onun önünü açabilmek, geleceği ışıldatabilmek.
Bakalım sonuçta, ne olacak?
Çocuktur olur böyle şeyler, denilip yanağı mı okşanacak, o da yaptığından pişman olarak özür mü dileyecek;
Yoksa mahkemede SSÇ olarak cezalandırılması mı izlenecek.
Ben halen 'umutluyum ama' bilemiyorum.
Kamuoyu da bu konunun nasıl sonuçlanacağını merak ediyor.
Takipçisi olacağız.
O ÇOCUK H.S. YARGILANACAK
Başkan Mustafa Demir, şikayetinde ısrar ederse 15 yaşındaki H.S. çocuk mahkemesinde yargılanacak.